Türkisch: Wortliste Deutsch Türkisch
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
à | beher | fünf Briefmarken à 90 Cent beş tane doksan sentlik pul |
Aas n | leş | Schimpfwort pis herif, pis kadın |
aasen | israf etmek | |
ab Präp. | D itibaren, (uzaklaşarak) | von heute ab bugünden itibaren ab Ankara Ankara'dan Gewehr ab! esas duruş! ab Werk fabrikada teslim edilmek üzere. |
ab Adv. (= abgegangen) | kopuk, sökülmüş | ab und zu arasıra, arada bir |
ab- | sıksık ayırarak, ayılarak (örn. abreißen) veya aşağı(ya) (örn. absteigen) anlamındadır. | |
abarbeiten | çalışıp bitirmek; çalışarak ödemek | sich abarbeiten kendini yormak, kendini bitirmek. |
Abart f | çeşit(lilik) | |
abartig | anormal | |
abätzen | aşındırmak; asitle yakmak | |
Abbau m | Technik kaldırma, sök(ül)me; işlet(il)me von Personal tensikat, tasfiye |
|
abbauen | Technik sökmek; işletmek Personal sayısını azaltmak übertragen ('Schranken) gidermek; takattan düşmek |
|
abbaufähig, abbauwürdig | işletmeye elverişli | |
abbeißen | ısırıp koparmak | |
abbeizen | asitle yakmak | |
abbekommen | erhalten hissesini almak Schläge yemek lösen çözmek, sökmek nichts abbekommen umduğuna erişememek |
|
abberufen | geri çağırmak | |
Abberufung | geri çağırma | |
en | aboneyi kesmek, siparişi iptal etmek | |
Abbestellung | iptal | |
abbezahlen | taksitle ödemek | |
abbiegen | sapmak, bükmek | nach rechts/links abbiegen sağa/sola sapmak |
Abbild | suret, örnek | |
abbilden | suretini çıkarmak, portresini yapmak | |
Abbildung | resim, suret Technik dökme kalıp |
|
abbinden | losbinden çözmek medizinisch sıkıca bağlamak |
|
Abbitte | özür, tarziye | Abbitte leisten özür dilemek, tarziye vermek |
abblasen | Technik salıvermek; übertragen (= absagen) geri almak, vazgeçmek | |
abblättern | pul pul olmak, kalkmak. | |
abblenden | körletmek | |
Abblendlicht | kısa huzmeli ışık. | |
abblitzen | er ist abgeblitzt vuramadı, başaramadı, ~ lassen baştan savmak, atlatmak. | |
abblocken | önlemek | im Sinne von verhüten |
abbrechen | kopmak, kırılmak; koparmak Haus yıkmak; Beziehungen kesmek; Urlaub yarıda bırakmak |
|
abbremsen | frenlemek; yavaşlatmak. | |
abbrennen | yakarak yok etmek, kül haline getirmek; tamamiyle yanmak | abgebrannt (übertragen) parasız, cebi boş. |
abbringen | vazgeçirmek | von -den |
abbröckeln | pul pul dökülmek; yavaş yavaş inmek. | |
Abbruch | yık(ıl)ma; kes(il)me übertragen zarar |
Abbruch tun zarar vermek |
abbruchreif | yıkılmağa yüz tutmuş. | |
abbrühen | haşlamak | abgebrüht (übertragen) vurdumduymaz, duygusuz. |
abbrummen | geçirmek | Strafe abbrummen |
abbuchen | indirmek | |
Abbuchung | hesaptan indirim. | |
abbummeln | çalışmadan geçirmek, doldurmak. | Zeit abbummeln |
abbürsten | fırçalayarak kaldırmak; fırçalayarak temizlemek. | |
abbüßen | cezasını çekmek | |
Abc-Schütze | ilkokul birinci sınıf öğrencisi. | |
Abc-Waffen | A.B.C. silahları | nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar |
abdämmen | durdurmak. | |
Abdampf | çürük istim. | Technik |
en | tahttan çekilmek | |
Abdankung | tahttan feragat. | |
abdecken | Haus damını kaldırmak; Tisch sofray kaldırmak; Bett örtüsünü açmak; Schulden ödemek; |
|
Abdeckerei | ölü hayvanların değerlendirildiği işletme. | |
abdichten | sıkıştırmak; Technik contalamak; | |
Abdichtung | sıkıştır(ıl)ma; conta. | |
abdienen | hizmet süresini doldurmak. | |
abdrängen | uzaklaştırmak | nach doğru |
abdrehen | çevirerek koparmak; Wasser, Radio usw. kesmek, kapatmak; Flugzeug yönünü değiştirmek. |
|
abdrosseln | Tech. kısmak, kesmek. | |
Abdruck | Spur iz; Relief kalıp. |
|
abdrucken | kopya etmek; aynını çıkarmak. | |
abdrücken | schießen tetiğini çekmek; umarmen kucaklamak. |
|
abdunkeln | karartmak, örtmek. | |
Abend | akşam; gece; | gegen Abend akşama doğru, akşamüstü; es wird Abend akşam oluyor; jeden Abend her akşam, her gece; guten Abend! iyi akşamlar. |
Abendandacht | akşam ibadeti. | |
Abendanzug | resmi elbise; gece elbisesi. | |
Abenddämmerung | akşam kararması. | |
Abendessen | akşam yemeği. | |
Abendgebet | akşam namazı. | |
Abendgesellschaft | gece toplantısı. | |
Abendkasse | yalnız akşamları açık olan gişe. | |
Abendkleid | tuvalet. | |
Abendkurs | gece kursu. | |
Abendland | batı, Avrupa. | |
abendländisch | batılı, Avrupalı. | |
abendlich | akşamki. | |
Abendmahl | kudas, liturya. | |
Abendprogramm | gece programı. | |
Abendrot | akşam kızıllığı. | |
abends | akşamleyin, akşamları. | |
Abendstern | akşam yıldızı. | |
Abendstunde | gece saati. | |
Abendvorstellung | gece oyunu, suvare. | |
Abenteuer | macera | |
abenteuerlich | maceralı; | |
abenteuerlustig | maceracı; | |
Abenteuerroman | macera romanı. | |
Abenteurer/in | maceracı. | |
aber | fakat; am(m)a; | aber gewiss! hay hay!, elbette! |
Aberglaube | boş inan, hurafe; | |
abergläubisch | hurafelere inanan. | |
en | yoksun kılmak, çıkarmak; | |
Aberkennung | ıskat. | von Rechten |
abermalig | diğer, yeni; | |
abermals | yeniden, bir daha. | |
abernten | biçmek. | |
Abessinien | Habeşistan. | |
abfahren | hareket etmek, kalkmak, ayrılmak; Reifen aşındırmak; Fuß ezmek, çiğnemek. |
|
Abfahrt | hareket, kalkış. | |
Abfahrtslauf | depar, iniş. | Sport |
Abfahrtszeit | kalkış saati. | |
Abfall | süprüntü, döküntü; çöp; ıskarta; der Leistung, des Druckes: azalma; politisch ayrılma. |
|
Abfälle | döküntüler, kesintiler; çöp. | |
Abfalleimer | çöp tenekesi. | |
abfallen | düşmek, dökülmek; in der Leistung azalmak; politisch (von) (-den) ayrılmak; dünn werden zayıflamak; |
|
abfallend | inişil. | |
abfällig | hor görücü; | sich abfällig äußern über -e döşenmek abfällig beurteilen olumsuz hüküm vermek. |
Abfallprodukt | ikinci sınıf ürün. | |
Abfallverwertung | süprüntülerin değerlendirilmesi. | |
abfangen | yakalamak; Brief zaptetmek. |
|
Abfangjäger | avcı uçağı. | |
abfärben | boyası çıkmak; übertragen etkilemek (auf -i). |
|
abfassen | yazmak; Vertrag tanzim etmek; |
|
Abfassung | kaleme al(ın)ma; tanzim. | |
abfegen | süpürmek. | |
abfeiern | çalışmadan geçirmek. | |
abfeilen | eğelemek, törpülemek. | |
abfertigen | muamele etmek; absenden yollamak. |
|
Abfertigung | muamele; yollama. | |
Abfertigungsschalter | giden gelen yük gişesi, yolcu eşya gişesi | |
abfeuern | patlatmak, atmak. | |
abfinden | hakkını yerine getirmek; | sich abfinden mit ile yetinmek; razı olm.; sich nicht abfinden können mit -e alışamamak. |
Abfindungssumme | tazminat. | |
abflauen | Wind: hafiflemek; fig. azalmak, gevşemek. |
|
abfliegen | havalanmak; uçakla kalkmak. | |
abfließen | akıp gitmek | nach -e |
Abflug | uçuş, uçakla kalkış. | |
Abfluss | (dışarı) akma; fig. geçmek. | |
Abflussrohr | akaç; künk borusu. | |
Abfolge | sıra, dizi. | |
abfordern | istemek | von -den |
abfragen | soruşturmak. | |
abfressen | yemek, kemirmek; Chemie aşindırmak. |
|
Abfuhr | araba ile götürme; fig. baştan savulma. |
|
abführen | Häftling göturmek; vom Wege abführen yolunu şaşırmak; yoldan sapmak; med. sürdürücü; |
|
Abführmittel | sürgün ilaçı, müshil. | |
abfüllen | doldurmak; | in Flaschen |
Abfüllung | şişeler doldurma. | |
abfüttern | Tier hayvan yedirmek; Kleid astarlamak. |
|
Abgabe | teslim; Steuer harç, vergi; Sport pas; |
|
abgabenfrei | vergiden muaf. | |
abgabenpflichtig | resme tabi. | |
Abgang | Abfahrt kalkış, hareket; çıkış, ayrılma (von -den); Verlust yitik, kayıp. |
|
Abgangsprüfung | bitirme sınavı. | |
Abgangszeugnis | bitirme diploması. | |
Abgase | çürük gazlar. | |
abgeben | vermek, teslim etmek; sich abgeben mit ile uğraşmak |
einen Schuss abgeben bir mermi atmak; Erklärung demeç vermek; die Stimme abgeben (Wahl) oy vermek, oyunu kullanmak |
abgebrannt | yanmış; fig. parasız, cebi boş. | |
abgebrochen | koparmış; kırılmış. | |
abgebrüht | vurdumduymaz, duygusuz. | |
abgedroschen | fig. basmakalıp. | |
abgefahren | Reifen aşınmış, kabak. | |
abgegriffen | yıpranmış. | |
abgehärtet | dayanıklı. | |
abgehen | kalkmak, hareket etmek; von der Schule usw. çıkmak, ayrılmak; Knopf: kopmak; Verputz, Farbe: pul pul olmak; Strecke adımlamak. |
|
abgekämpft | yorgun, bitkin. | |
abgekartet | tertipli. | |
abgeklärt | ağırbaşlı; makul. | |
abgekürzt | Wort usw. kısaltımış. | |
abgelaufen | Zeit: geçmiş. | |
abgelegen | uzak; sapa. | |
abgeleitet | türemiş. | |
abgelten | karşılığını vermek. | |
abgemacht | anlaşılmış. | |
abgemagert | zayıflamıs, kilo vermiş. | |
abgeneigt | aleyhtar, karşı; | nicht abgeneigt sein aleyhinde bulunmamak. |
abgenutzt | aşınmış. | |
Abgeordnete | delege; milletvekili. | |
Abgeordnetenhaus | parlamento; | (Türkei) Büyük Millet Meclisi. |
Abgeordnetenmandat, -sitz | milletvekilliği. | |
abgerissen | yırtık pırtık, hırpani kılıklı | |
abgerundet | yuvarlak. | als Betrag |
Abgesandte | delege, mümessil. | |
abgeschabt | aşınmış. | |
abgeschieden | uzak, tenha; | |
Abgeschiedenheit | tenhalık, yalnızlık. | |
abgeschmackt | tatsız, saçma sapan; | im übertragenen Sinne |
Abgeschmacktheit | tatsızlık. | |
abgesehen | von -den başka; bir yana; abgesehen davon bundan başka; es abgesehen haben auf -i kastetmek, amaçlamak |
|
abgesetzt | Beamte usw. görevinden çıkarılmış. | |
abgesondert | ayrı. | |
abgespannt | yorgun, bitkin. | |
abgestanden | Wasser usw. taze olmıyan; tatsız. | |
abgestimmt | ayarlanmış; Farben barışık. | |
abgestorben | ölmüş (gibi), uyuşuk. | |
abgestoßen | kopmuş; fig. tiksinmiş; | sich abgestoßen fühlen von -den tiksinmek |
abgestumpft | fig. hissiz, kayıtsız; | |
Abgestumpftheit | hissizlik, kayıtsızlık. | |
abgetan | olmuş bitmiş. | |
abgetragen | aşınmış, eskimiş. | |
abgetreten | Teppich usw. aşınmış. | |
abgeurteilt | hükümlü, hüküm giymiş. | |
Alphabet | alfabe. | |
ändern | değiştirmek; düzeltmek | juristisch auch tadil etmek |
Änderung f | değişiklik; düzeltme | |
Änderungsantrag m | tadil teklifi | |
Auge | göz |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Baby | bebek | |
Basar | çarşı | |
Becher | bardak | |
bezahlen | ödemek | |
Bild | resim | |
Bier | bira | |
bitte | lütfen | |
bleiben | kalmak | |
Blume | çiçek | |
böse | kötü | |
Brücke | köprü | |
Bus | otobüs |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Café | kafe | |
Christ | Hristiyan | |
Computer | bilgisayar |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
danke | teşekkür ederim, teşekkürler | |
Dessert | tatlı | |
drehen | dönmek | |
Deutscher | Alman | |
Deutschland | Almanya |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Ehe | evlilik | |
Eisenbahn | demiryolu | |
Entschuldigung! | affedersiniz | |
er | o | |
essen | yemek |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Fata Morgana | serap | |
Fleisch | et | |
Frau | kadın | |
Freund | arkadaş | |
Frühstück | kahvaltı |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
geben | vermek | |
Gefahr | tehlike | |
gehen | gitmek | |
Geld | para | |
Gericht | mahkeme | |
Geschmack | tat | |
glücklich | mutlu | |
gut | iyi |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Hallo | merhaba | |
Hand | el | |
Haus | ev | |
Häuschen | evcik | |
Haushaltshilfe | evde yardım | |
Hemd | gömlek | |
Herz/Zuneigung | gönül | |
Hose | pantolon | |
Hotel | otel | |
Hund | köpek |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
ich | ben | |
Informatiker | bilgisayar bilimcisi | |
Information | bilgi | |
Inschrift | yazıt |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
ja | evet | |
Jacke | ceket | |
Jahr | yıl |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Kaffee | kahve | |
Kirche | Kilise | |
klein | küçük | |
kommen | gelmek | |
Kriminalität | suc |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
lachen | gülmek | |
Lamm | kuzu | |
Lehrer/in | öğretmen | |
lesen | okumak |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Mädchen | kız | |
Mann | adam | |
Markt | çarşı | |
Milch | süt | |
Mittagessen | öğle yemeği | |
mögen | sevmek | |
Morgen | sabah | Guten Morgen günaydın |
Moslem | müslüman | |
Museum | müze | |
Mutter | anne |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Nachmittag | öğleden sonra | |
Nacht | gece | Gute Nacht iyi geceler |
Name | ad, isim | |
nein | hayır | |
Not | sıkıntı |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
oder | veya | |
Ochse | öküz | |
Opa | dede |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Passkontrolle | pasaport kontrolü | |
Pfeffer | biber | |
Post | posta | |
prost | şerefe |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Rechnung | hesap | |
Rechtsanwalt | avucat | |
Richter | yargıç | |
Rock | kaya |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Salat | salata | |
Salz | tuz | |
sammeln | toplamak | |
Schatz | define, hazine, aşkım | |
Schicksal | kader, kismet | |
schön | güzel | |
Schule | okul | |
sehr | çok | |
Sonne | güneş | |
Sorte/Art | çeşit | |
Sprache | dil | |
sprechen | konuşmak | |
Staatsanwalt | savcı | |
Stadt | şehir | |
Stadtrundfahrt | şehir turu | |
Straße | sokak, cadde |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Tee | çay | |
Teller | tabak | |
Tod | ölüm | |
Toilette | tuvalet | |
traurig | üzgüm | ich bin traurig üzgünüm |
Tschüß | güle güle |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
übernachten | kalmak | |
und | ve | |
Unterricht | ders |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Vaterland | anavatan | |
verstehen | anlamak | |
viel | çok | |
Vormittag | sabah | |
Vorspeise | meze |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
was | ne | Fragewort |
Wasser | su | |
Wein | șarap | |
Weintraube | üzüm | |
wer | kim | Fragewort |
Wissen | bilgi | |
wo | nerede | |
woher | nereden | |
wohin | nereye | |
Woche | hafta | |
wohnen | oturmak | |
Wolke | bulut |
Deutsch | Türkçe | Bemerkungen, Beispiele |
---|---|---|
Zahl | sayı | |
Zentrum | merkez | |
Zoo | hayvanat bahcesi | |
Zucker | şeker |